Covid-19 Gölgesinde Gazetecilik – Muhammet Ali Demir
Covid-19 Gölgesinde Gazetecilik – Muhammet Ali Demir
Türkiye’de koronavirüs (Covid-19) salgınının etkisi her geçen gün artarken, saha muhabirleri ağır şartlar altında halka haber aktarmaya devam ediyor. Birçok farklı şehirde sıcak haber toplamakla uğraşan muhabirler, maske ve mesafe kurallarına uysalar da salgın tehlikesi altında görevlerini yapmakta zorlanıyor.
Hükümetin, salgının yayılma hızını minimum seviyeye indirmek için almış olduğu tedbirler nedeniyle haber kaynaklarına da ulaşmakta problemler yaşayan muhabirlerin çalışma koşullarında bir takım değişikliklerin yaşandığı belirtiliyor.
“Fahrettin Koca İlk Vakayı Açıkladıktan sonra Hayatımız Değişti”
Show TV’de 3 yıldır saha muhabiri olarak görev yapan Kemal Akagündüz, Türkiye’de ilk vakanın görülmesinin ardından meslek içerisinde büyük bir belirsizlik ortamının oluştuğunu dile getirdi. Özellikle salgının ilk günlerinde haberlerin nasıl yapılacağı, insanlara mikrofon uzatılıp uzatılmayacağı sorularının bilinmezliği içerisinde görevlerini yapmakta zorlandıklarını belirten Akagündüz, yaşanılan tüm bu güçlükleri tecrübe edinerek aşmaya çalıştıklarını söyledi.
Bu dönem içerisinde halen sorunlar yaşamaya devam ettiklerini belirten Akagündüz, “Mesleğimiz gereği insanlar ile sürekli yakın temas içerisindeyiz. Dışarıda her ne kadar sosyal mesafeye uyup, maske taksak da ister istemez kalabalık ortamlara girdiğimiz oluyor. O an ‘Acaba burada kovid temaslı birisi var mı? Bana da bulaşır mı?’ diye düşünmeden edemiyoruz.” dedi.
Pandeminin ilk gününden itibaren salgın ile ilgili haberlere öncelik verdiklerini belirten Akagündüz, salgına karşı alınan önlemler nedeniyle asayiş ve sokak haberlerinde gözle görülür bir azalma yaşandığını ifade etti.
Kendisinin 5 ay önce koronavirüse yakalandığını anlatan Akagündüz, “Pozitif olduğumu öğrenince açıkçası yıkıldım. Mart ayından, Ekim ayına kadar kendimi sıkı bir şekilde korumama rağmen sanırım bir yerden sonra savunmasız düştüm. O an aklıma sadece eşim ve çocuğum geldi. Hemen bir odaya kapandım. Uzun bir süre ailemle yüz yüze irtibat kuramadım. Evin içinde telefonla görüntülü konuşuyorduk. Bizim için çok zorlu bir süreç oldu. “dedi.
Ailesine hala bu virüsü taşıma riski ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Akagündüz, günün büyük bir kısmını dışarıda geçirdiği için eve geldiğinde direkt kendisini dezenfekte ettiğini, buna rağmen içinde sürekli bir “bulaştırma korkusu” olduğunu vurguladı.
Koronavirüs süreci içerisinde çok fazla bedensel ve psikolojik anlamda yorgunluklar yaşadığını anlatan Akagündüz, sürecin bir an önce sona ermesini dileyerek sözlerini tamamladı.
“Aşıda Öncelikli Meslek Grupları Arasında Olmamamız Endişe Verici”
Anadolu Haber Gazetesi’nde sağlık muhabiri olarak görev yapan Orhan Kök, sahada aktif çalışan basın mensuplarının, görevlerini büyük risk altında yaptığını ifade etti.
Bu süreç içerisinde çalıştığı kurumdan herhangi bir destek alamadığını belirten Orhan Kök maske, dezenfektan gibi basit hijyen malzemelerinin ücretini kendi cebinden karşıladığını bu yüzden ekonomik açıdan zorluklar yaşadığını vurguladı.
Pandeminin başladığı günden bu yana kendilerine verilen görevlerin de arttığını belirten Kök, günde 12-13 saat çalıştıklarını ve bu dönem içerisinde bedenen ve psikolojik anlamda yorulduklarını söyledi.
Sahada görev yaptıkları süre boyunca yemek yeme konusunda da zorluklar yaşadıklarını anlatan Kök, “Günün büyük bir bölümünü sahada haber toplamak ile uğraşıyoruz. İçerisinde bulunduğumuz durum nedeniyle pek çok yer kapalı. Yemek yiyecek bir yer bulamıyoruz. Çoğu zaman eve aç karnına gidiyorum.” dedi.
Sağlık Bakanlığı tarafından aşı uygulanacak meslek grupları arasında yer almadıkları için hayal kırıklığına uğradığını vurgulayan Kök, “Çok zor bir mesleği icra etmeye çalışıyoruz. Devamlı haber akışını sağlamamız gerekiyor. Bu yüzden sürekli olarak sahadayız. Sokaklar olsun, kapalı alanlar olsun gözle görülmeyen bir şeye karşı mücadele halindeyiz. Yeri geliyor günde 100-150 kişi ile muhatap oluyoruz. Virüsün insan etkileşimi ile hızla yayıldığını bilmelerine rağmen, bizleri riskli meslek gruplarının arasında göstermemeleri endişe verici bir durum.” dedi.
Günün büyük bir kısmını dışarıda geçirdiği için ailesine koronavirüs bulaştırma riskinin yüksek olduğunu söyleyen Kök, tüm tedbirleri almasına rağmen her akşam evine tedirginlikle gittiğini anlattı. Sürecin bir an önce sona ermesini dileyen Kök, tüm basın çalışanlarına kolaylıklar dileyerek sözlerini tamamladı.
“Pandeminin Yayılmasıyla Beraber Sağlık Haberlerinin Önemi Arttı”
Hürriyet Gazetesi’nde Sağlık muhabiri olarak görev yapan Meltem Esirgemez, Türkiye’de Covid-19 pandemisinin hızla yayılmasıyla beraber sağlık haberlerinin son derece önem kazandığını, bu yüzden de kendilerine çok büyük sorumlulukların düştüğünü ifade etti.
Türkiye’de ilk vakanın görülmesiyle beraber riskli meslek grupları içerisine girdiklerini söyleyen Esirgemez, “Bu süreç özellikle biz sağlık muhabirleri açısından çok yorucu oldu. Pandeminin en ufak ayrıntılarını öğrenmek için sahada mücadele ederken diğer yandan covid riskine karşı da önlem almaya çalışıyoruz. Maske, mesafe kurallarına ne kadar riayet etsek de sonuçta insanlarla iç içe olduğumuzdan dolayı bir yerden sonra önlemlerde etkisiz kalabiliyor.” dedi.
Zaman zaman Sağlık Bakanlığı’nın basın toplantılarına katıldığını belirten Esirgemez, tüm gün boyunca maske içinde nefes almak zorunda kaldığını ve bir süre sonra maskeden dolayı nefes almakta güçlük çektiğini söyledi.
Eşinin de birkaç ay önce koronavirüse yakalandığını anlatan Esirgemez, “Ailem ve benim için çok zorlu bir süreç oldu. Bu sürecin zorlu koşullarını biliyordum, lakin ailenizden birisi bu hastalığa yakalandığında durumun vahametini daha net görüyorsunuz.” diye konuştu.
Bu haber metni, Hollanda Büyükelçiliği MATRA Programı desteğiyle yürütülen “Genç Gazeteciler ve Bağımsız Medya Projesi” kapsamında hazırlanmıştır. Haber içeriğinden Muhammet Ali Demir sorumlu olup herhangi bir şekilde Hollanda Büyükelçiliği’nin ve Gazeteciler Cemiyeti’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.