İşsiz Kenti Batman – Bilal Seçkin
İşsiz kenti Batman – Bilal Seçkin
Devlet, yatırımlar için altyapı hazırlayacak bir rol üstlenmeli
BATMAN – TÜİK’in 2019 işgücü istatistiklerinde işsizlik oranının en yüksek olduğu iller arasında olan Batman, bu yıl da konumunu korudu. Uzun yıllardır kentte gazetecilik yapan Mehmet Taş, kentteki işsizlikle yüzleşilmemesinin büyük sorun olduğunu belirtirken, Sosyolog-yazar Melek Barış ise, devletin; yatırımcıyı madden ve manen destekleyen, yatırımların önünü açan, yatırımlar için alt yapıyı hazırlayan bir rol üstlenmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Geçtiğimiz günlerde 2020 işgücü istatistiklerini açıklayan Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2020 yılında bir önceki yıla göre 408 bin kişi azalarak 4 milyon 61 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,5 puanlık azalış ile %13,2 seviyesinde gerçekleşirken, istihdam edilenlerin sayısı 2020 yılında bir önceki yıla göre 1 milyon 268 bin kişi azalarak 26 milyon 812 bin kişi olduğu belirtildi.
Yine TÜİK’in verilerine göre, işsizlik oranının en yüksek olduğu iller ise Batman, Siirt, Mardin ve Şırnak oldu. Batman, TÜİK’in 2020 yılında açıkladığı 2019 yılı işsizlik verilerine göre de Türkiye’nin işsizlik oranın en yüksek olduğu il arasında olarak açıklanmıştı. Batman’daki işsizliğin sebeplerini kentteki gazeteci ve yazarlar değerlendirdi.
Uzun süre Batman’da gazetecilik yapan Mehmet Taş, kentteki işsizliğin en büyük sebebin işsizliği kabul etmemek olduğuna vurgu yaparak, “Batman, göç veren bir şehir olduğu kadar, ciddi şekilde göç alan bir şehir de aynı zamanda. Hasankeyf ile birlikte onlarca köy suya gömüldü. Bu durum, kamulaştırmadan para alanın da para alamayanın da şehre göçmesine neden oldu. Doğal olarak işsizliğe etkisi kaçınılmaz. Genç nüfus, yatırım azlığı, kırsaldan merkeze göç vb. maddeler de sıralayabiliriz. Bu gerçekler bile sorumluların işsizlikteki payını temize çıkarmaz. Son dönemlerde sağlıklı istatistik verileri olmadığı için 2015 yılına ait bir veri işin vahametini ortaya koyuyor. Dönemin Batman Valisi Azmi Çelik, nüfusu 557 bin kişi olan Batman’da 420 bin kişinin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan yardım aldığını açıklamıştı. Bu da nüfusun yüzde 75’i demek. Veriler kabak gibi ortadayken güllük, gülistanlık tablo çizmek, sorunu daha da derinleştirir” ifadelerini kullandı.
“TARİH VE SANAYİ BATMAN’IN NERESİNDE?”
İşsizliğin kabul edilmemesinde medyanın da rolünün olduğuna dikkat çeken Taş, ulusal bir televizyon kanalında Batman’ın, turizm, tarih, tarım, tekstil ve sanayi kenti olduğuna dair bir başlık ve haberlerinin bunu destekler nitelikte olduğunu söyledi. Taş, “İş-kur ve devletin teşvikleriyle kentimizin belki de olumlu tek tarafı hızla büyüyen tekstil sektörü. Ama nüfusunun yüzde yetmişten fazlasının sosyal yardımlara muhtaç olduğu bir şehir, nasıl oluyor da turizm ve bilmem ne kenti olabiliyor. Bu düşüncedeyseniz sorunları nasıl çözeceksiniz? Turist çekme potansiyeli olan antik kent Hasankeyf’i sulara gömerek nasıl turist çekeceğiz? Hasankeyf’e kim neden gelsin? Varsa başka bilmediğimiz turizm alanı onu söylesinler biz de bilelim! Tarım deniliyor ama çiftçinin mahsul geliri DEDAŞ’a, ilaçlamaya, mazota yetmiyor. Özellikle DEDAŞ, sulu tarımda mahsulün en büyük ortağı. Tarih ve sanayi ise Batman’ın neresinde açıkçası bilmiyorum” dedi.
“KENTİN DİNAMİKLERİ ORTAK BİR EYLEM PLANI HAZIRLAMALI”
Kentteki işsizlik sorununun çözümünü ilk olarak sorunu kabul etmekte gördüğünü söyleyen Taş, “Ne yazık ki istihdam alanları açması gerekenler yani Batman’ın işsizliğinden sorumlu olanlar sanki böyle bir sorun yokmuş gibi davranıyor. Hatta daha ileri giderek insanların iş beğenmediğini söyleyecek kadar da cüretkâr olabiliyorlar. Oysa sağlıklı istihdam alanları açıldığında insanların seve seve asgari ücrete çalıştığını tekstil atölyelerinden görebiliyoruz. İşsiz insanları suçlamak yerine, kentin bütün dinamikleri ortak bir eylem planı hazırlamalı. Uzun vadeli eylem planında istihdama uygun alanlar oluşturmak öncelikli hedef olmalı. Bu eylem planında en önemli başlık tahmin edeceğiniz gibi, petrol olmalı. TPAO ve TÜPRAŞ, Batman’ın istihdamına nasıl katkı sağlar, kafa yormamız lazım. Petrolden doğan bu kenti, petrol ile ayağa kaldırmanın yolu bulunmalı. Aynı şekilde tarım için de oldukça elverişli bir kent. Sağlıklı ve direkt üretime katkı yapan teşviklerle kenti ayağa kaldırmak hiç zor değil” şeklinde konuştu.
“KOSGEB ve İŞKUR YARAYA PANSUMAN YAPIYOR”
Sosyolog ve yazar Melek Barış ise, kentteki işsizliğin TÜİK’in açıkladığı resmi rakamların 2 katı kadar olduğuna dikkat çekerek, salgının işsizliğin artmasına yol açtığını söyledi. Barış, “Koronavirüs salgını ile birlikte ortaya çıkan ekonomik sıkıntılar sadece ülkemizi değil, bütün dünyayı etkiledi. Dolardaki durdurulamayan çıkış, Türk Lirasının değer kaybetmesi ve faizlerdeki aşırı artış sermaye sahiplerini korumacı bir anlayışla kendilerinin istihdamdan çekmesine neden oldu. Ne kadar ekonomik paketlerle kötü gidişatın durdurulmasına çalışılsa da istihdamda istenen rakamlara ulaşılamadı ve işsizlik çözümlenemez noktalara ulaştı. Kırsal kesimlerden kentlere kontrol dışı akışın, fazla nüfusun teşvik edilmesi, işsizliğin etkilerinin yüksek hissedilmesinde çok etkili. Batman, Türkiye’nin nüfusu en genç olan kentlerinden biri. Bu yüzden de istihdam sorunu yaşanıyor. Kente özel sektörün yatırım yapmaması da çok büyük bir etken. Devletin KOSGEB ve İŞKUR aracılığıyla istihdam sağlaması yaraya sadece pansuman etkisi yapıyor. Ağır şartlarda 6 ay asgari ücretin altında çalıştırılan genç nüfus, pansuman tedbirlerle ekonomiye kazandırılamıyor.
“UZUN DÖNEMLİ PROJELERE İHTİYAÇ VAR”
Melek Barış, işsizliğin gerçek vahametini anlayabilmek için gerçek rakamların ortaya konması gerektiğini belirtirken çözüm için ise şunları söyledi: “Devlet; yatırımcı kuruluş, iş ortağı, fabrika sahibi değil, yatırımcıyı madden ve manen destekleyen, yatırımların önünü açan, yatırımlar için alt yapıyı hazırlayan bir rol üstlenmesi gerekiyor. Kalkınma ajansları verdikleri maddi desteği zenginlere vermek yerine, gelişmekte olan ve iş kurmak isteyen esnafa, genç yatırımcılara vermelidir. İdarecilerin, Batman dışında yaşayan Batman iş diasporasına ulaşması ve onlara Batman’da yatırım yapmaları için her türlü olanak ve desteğin sunulacağına dair garanti vermeleri gerekiyor ki, bu sadece bir toplantı ile geçiştirilmemeli, yıl boyu bu tip toplantı ve buluşmaların yapılması sağlanmalıdır. Özel sermaye Batman’a yatırım yapmadıkça ne işsizlik biter, ne de istihdam rakamlarına bahar gelir. Palyatif çözümlerle sadece pansuman yapılır. Batman’ımızda işsizliği düşürmek, istihdamı artırmak için, 3-5 yıllık kısa dönemli ve uzun dönemli plan ve projelere ihtiyaç vardır. Bu plan ve projelerin mimarları özel yatırımcılardır. Bağıra bağıra söylemek istediğim gerçek ise Batman’ımızın özel teşebbüs yatırımlarına hazır olmadığıdır.”
Batman Basın Konseyi Başkanı Ercan Arslan ise, kentteki işsizlik artışına, mevcut pandemi koşullarının, işyerlerinin kapalı olmasının etkili olduğunu belirterek, dipten gelen gençlerin de işsizlik oranının artışına neden olduğunu kaydetti.
“DEMOKRATİK ADIMLARLA DIŞ YATIRIMCIYI ÜLKEMİZE ÇEKMELİYİZ”
Ucuz iş gücü projeleriyle istihdamda kısmi bir oynama yapmanın mümkün olduğunu ancak uzun vadede kentteki işsizliğe çözüm olmayacağını söyleyen Arslan, “Devlet teşvikleri artırmalı, sigorta primlerini düşürmeli, işverenlerin yükünü hafifletecek büyük çalışmalar yapmalı.
Elektrik giderleri, vergi oranlarındaki artış bizleri ve yatırımcıyı özellikle bu pandemi koşullarında oldukça olumsuz etkilemektedir. Devlet, ekonomi alanında piyasaya güven sunmalı. Faiz oranlarını bir an önce düşürmeli ve dış yatırımcıyı da demokratik adımlarla ülkemize çekmelidir” dedi.
Bu haber metni, Hollanda Büyükelçiliği MATRA Programı desteğiyle yürütülen “Genç Gazeteciler ve Bağımsız Medya Projesi” kapsamında hazırlanmıştır. Haber içeriğinden Bilal Seçkin sorumlu olup herhangi bir şekilde Hollanda Büyükelçiliği’nin ve Gazeteciler Cemiyeti’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.