İhlallerin Kıskacında Gazetecilik – Ruşen Takva
İhlallerin Kıskacında Gazetecilik – Ruşen Takva
6 ay içerisinde sadece Van’da, 10 gazeteci tutuklandı, soruşturmaya çağrıldı veya gözaltına alındı. Meslek örgütleri ise Türkiye’de “Her gün iki gazetecinin hâkim karşısına” çıktığını raporlaştırdı.
Son 6 ay içerisinde Van’da çalışan gazeteciler hakkında başlatılan soruşturma, gözaltı veya tutuklama kararlarının çetelesi şöyle;
07 Eylül 2020
Yaptığı twitter paylaşımı ile ‘Diriliş Ertuğrul’ dizisini tiye alan gazeteci Oktay Candemir, Van’da yaşadığı evine yapılan operasyonla gözaltına alındı. Ertesi gün ifadesi alınan Candemir, adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Candemir savunmasında Osmanlı padişahlarına hakaret gibi bir niyeti olmadığını, yaptığı paylaşımların mizah amaçlı olduğunu söyledi.
15 Eylül 2020
Gazeteci Oktay Candemir, yaptığı koronavirüs ve karantina konulu haberler nedeniyle Van Emniyet Müdürlüğü tarafından ifadeye çağrıldı. Aynı gün Gazeteci Ruşen Takva da, yaptığı üç haberle ilgili olarak bir hafta içerisinde üç kez üst üste ifade verdi.
09 Ekim 2020
Van’da iki köylünün helikopterden atıldığı iddialarını haberleştirdikten sonra 9 Ekim’de tutuklanan Mezopotamya Haber Ajansı muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur, Jinnews muhabiri Şehriban Abi, gazeteci Nazan Sala ile tutuksuz yargılanan Mezopotamya Ajansı Muhabiri Zeynep Durgut hakkındaki soruşturma tamamlandı.
Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlaması yöneltilen gazetecilerin 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Gazetecilerin yargılandığı mahkemenin ilk duruşması 2 Nisan 2021 günü Van’da görülecek.
09 Aralık 2020
Gazeteci Ruşen Takva, İpekyolu Belediyesinde yaşanan mobbing iddialarını haberleştirdiği için ifadeye çağrıldı. İpekyolu Belediyesi kayyumu tarafından “hakaret ve iftira” iddiasıyla suçlanan Takva, Van Emniyeti Müdürlüğü’ne çağrılarak ifade verdi.
18 Mart 2021
Gazeteci Arif Aslan’ın “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılandığı davanın 12’nci duruşması Van 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme, Aslan hakkında beraat kararı verdi.
Türkiye, yeni yıla da gazetecilere dönük saldırılar, gazetelerin kapatılması ve televizyon kanallarına verilen cezalar ile başladı. Yeni yılın ilk günlerinde de tüm Türkiye’de 29 gazeteci hakim karşısına çıktı.
CHP’nin gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in kamuoyu ile paylaştığı Basın Özgürlüğü Raporu’na göre yılın ilk 35 gününde Türkiye’nin dört bir yanında 30 gazeteci fiili saldırıya uğradı. Boğaziçi’ndeki gösterilerde haber takibi yapan gazeteciler, polisin plastik mermilerinin hedefinde yer aldı. Yılın ilk ayında 29 gazeteci hakim karşısına çıktı, 5 gazeteci gözaltına alındı, 1’i tutuklandı.
Çakırözer basın kuruluşları ve gazetecilere yönelik tabloyu, “Halkın haber alma hakkının korunması açısından, gerçeklerin peşinde koşan gazetecilerin can güvenliğinin sağlanması devlet kurumlarının birinci önceliği olmalıdır. Saldırılar karşısında yürütülen cezasızlık politikası son bulmalıdır” diyerek paylaştı. Rapora yansıyan ihlaller şöyle;
35 GÜNDE EN AZ 30 GAZETECİ GÜVENLİK GÜÇLERİ VE SİVİL ŞAHISLARIN SALDIRILARINA MARUZ KALDI
KRT TV programcıları Afşin Hatipoğlu ve Osman Güdü, Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu sokak ortasında saldırıya uğradılar. Aksaray’da Anadolu’nun Sesi Gazetesi Haber Koordinatörü İzzet Tınmaz, Aydın’da gazeteciler Murat Uçkaç ve Kıymet Sarıyıldız, Uşak’ta Egem TV Kameramanı Feyzi Tokat ile Muhabir Umuhan Şahin, Rize Nabız Gazetesi Fındıklı Muhabiri Ali Osman Ertaş, Ankara’da Mezopotamya Ajansı Muhabiri Mehmet Günhan haber takibi sırasında darp edildi.
HABERCİYE PLASTİK MERMİ
Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan rektöre yönelik protestoları takip eden gazeteciler güvenlik güçlerinin hedefinde yer aldı. Halk TV’den Erdinç Yılmaz, Murat Erkmen, Artı TV’den Bilal Meyveci, Sendika.Org’dan Murat Bay, Cumhuriyet’ten Nagihan Yılkın, Dokuz8’den Fatoş Erdoğan’ın yanı sıra Elif Akgül ve Kazım Kızıl’ın da aralarında bulunduğu 20’ye yakın gazeteci polisin plastik mermilerinin hedefinde yer aldı, tartaklandı.
SORUŞTURMA VE DAVALAR BİTMİYOR
5 gazeteci gözaltına alınırken biri tutuklandı. JinNews muhabirleri Habibe Eren, Öznur Değer, serbest gazeteci Eylül Deniz Yaşar, Mezopotamya Ajansı muhabiri Mehmet Aslan ve ETHA muhabiri Pınar Gayıp gözaltına alınırken aralarından Mehmet Aslan tutuklandı.
Aralarında Müyesser Yıldız, İsmail Dükel, Hazal Ocak ve Alican Uludağ’ın da bulunduğu, hakim karşısına çıkan 29 gazeteciden 4’ü, 4 yıl 10 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. Diğer 4 gazeteci hakkında yeni davalar açıldı, 2 gazeteci hakkında soruşturma açıldı. Gazeteci Melis Alphan’a 2015 yılındaki bir fotoğrafı nedeniyle terör propagandası gerekçesiyle dava açılırken, Can Ataklı ve Pelin Ünker hakkında da ifadeleri ve haberleri nedeniyle soruşturma başlatıldı. Sözcü yazarı Yılmaz Özdil’in de 2 yıla kadar hapsi istendi.
Milletvekillerinin katılımıyla düzenlenen protesto yürüyüşünü takip eden gazeteci Ruşen Takva ifadeye çağrıldı.
Siyasetçiler gazetecileri hedef göstermeyi sürdürdü. Karar yazarları Elif Çakır, Yıldıray Oğur ve Taha Akyol açıkça tehdit edildi.
RTÜK VE BİK EL ELE CEZA YAĞDIRDI
Basın İlan Kurumu(BİK) ve RTÜK’ün basın kuruluşlarına yönelik baskı ve sansür uygulamaları devam etti. BİK toplam 500 gündür zaten ilan vermediği Evrensel Gazetesine Ocak ayında da ilan cezası kesti. Gerekçesi ise, İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un kaçak inşaat haberi nedeniyle Cumhuriyet muhabirlerinin ifadeye çağrılmasını haberleştirmekti. Yani ‘haberin haberi’ için gazeteye 3 gün ilan kesme cezası verdi. Ayrıca TELE 1’de yayımlanan reklamı nedeniyle de Evrensel’e Ticaret Bakanlığınca 20 bin 953 TL idari para cezası verildi.
RTÜK ve Başkanı Ebubekir Şahin ile ilgili haberler nedeniyle de BİK, Birgün Gazetesini hedef aldı, toplam 5 gün ilan kesme cezası verdi.
Sözcü Gazetesi’nin bir manşeti hakkında adli soruşturma başlatıldı.
2020’de en çok ceza alan Halk TV ve Tele1’e Ocak ayında da idari para cezaları kesildi. Halk TV hakkındaki son RTÜK incelemesi de CHP Genel Başkanının avukatı Celal Çelik’in açıklamaları nedeniyle başlatıldı.
RTÜK Sözcü TV’nin logo değişiklik başvurusunu Ocak ayında da sonuçlandırmadı. Başvuru 11 aydır RTÜK‘ün önünde gerekçesiz bekletiliyor.
YOLSUZLUK, TACİZ HABERLERİNE ERİŞİM ENGELİ
Engelli Web verilerine göre, Ocak ayında ağırlıklı olarak yolsuzluk, rüşvet ve taciz konulu 11 habere erişim engellendi. Cumhurbaşkanı’nın avukatı hakkındaki rüşvet iddiaları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin AKP dönemine ilişkin suç duyurusu haberlerine erişim engeli gelirken bunların engellendiğini duyuran haberler de erişime engellendi.
2021 YILININ ŞUBAT AYINDA DA BASINA YÖNELİK İHLALLER DEVAM ETTİ
Diyarbakır merkezli çalışma yürüten Dicle Fırat Gazeteciler Derneği, şubat ayı için yaptığı ‘değerlendirme’ raporunda, “2021 yılının ikinci ayında da basına yönelik hak ihlalleri hız kesmedi. Geride bıraktığımız ayın neredeyse her günü gazeteciler, çeşitli baskı türleriyle yüz yüze kaldı” değerlendirmesinde bulundu. Rapordan öne çıkan detaylar şöyle;
GÖZALTILAR, TUTUKLAMALAR, SORUŞTURMALAR…
Şubat ayında yaşananlara baktığımızda basın emekçileri açısından sadece yıl ve ay isimlerinin değiştiğini baskıların ise kaldığı yerden devam ettiğini görüyoruz. İktidarın basına yaklaşımı bu durumun temel kaynağı olarak önümüzde duruyor.
Gözaltılar, tutuklamalar, soruşturmalar, davalar, hapis cezaları, ajanlık dayatmaları, saldırılar, tehditler… Evet, Şubat ayının basın fotoğrafı böyleydi. Bir tek basın özgürlüğünü görmek mümkün değil. Bu fotoğraf karanlık bir fotoğraftır, bu fotoğraf baskının ve ihlallerin fotoğrafıdır. Bu fotoğrafta halka yönelik de hak ihlali var. Zira gazetecilerin engellenmesi halkın haber alma hakkının da gasp edilmesi anlamına geliyor.
YARGI İKTİDARA BAĞIMLI
Yargının basın emekçilerine yönelik yaklaşımına da dikkat çekmekte fayda var. Öyle ki; yargı bu konuda iktidardan bağımsız bir yerde durmuyor, hatta söz konusu gazeteciler olduğunda iktidara bağımlı bir hale geliyor. İktidar kanadını rahatsız eden her haber, görüntü veya fotoğraf için yargı vakit kaybetmeden harekete geçiyor ve gazeteciler hakkında soruşturmalar başlatılıyor, davalar açılıyor. Gazeteciler neredeyse her gün hâkim karşısına çıkarılıyor. Raporda da yer verdiğimiz üzere Şubat ayında 36 dosyadan 72 gazetecinin hâkim karşısına çıktığını görüyoruz. Yargıyı basın emekçilerine karşı “sopa” görevi görmekten vazgeçmeye çağırıyor, haber yapmanın suç olmadığını gazetecilerin temel görevi olduğunu hatırlatıyoruz.
İNSAN HAKLARI EYLEM PLANI
Türkiye gazeteciler için dünyanın en büyük cezaevlerinden birine dönüşmüş durumda. Onlarca meslektaşımız özgürlüklerinden mahrumken, tutuklanan gazetecilere neredeyse her ay yenileri ekleniyor. Burada hedef alınan tek tek gazeteciler değil, gazetecilik mesleğidir. Mahkûm edilmek istenen basın emekçileri değil basının kendisidir. Bunun farkında olduğumuzu belirtiyor ve tutuklamalardan biran önce vazgeçilmesi çağrısı yapıyoruz. Tutuklu tüm gazetecilerin bir an önce özgürlüklerine kavuşmasını bekliyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı “İnsan Hakları Eylem Planı” ve hukuk reformunun tartışıldığı şu günlerde, mevcut durumu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Eğer reform söylemlerinde samimilerse ilk adım olarak cezaevindeki gazetecileri serbest bırakmakla başlayabilirler.
ÖZGÜR BASIN ÖZGÜR TOPLUM
8 Mart’a doğru giderken kadın gazetecilere dönük hak ihlallerini ve kadın gazetecilerin yaşadığı sıkıntılara değinmekte yarar var. Türkiye’de gazetecilerin yaşadığı sorunları kadın gazeteciler katmerli bir şekilde yaşamaktadır. Gerek iş ortamında olsun, gerekse sahada haber takibi sırasında yaşadıkları problemler, kadın gazetecilerin aslında ne kadar zor bir çaba içerisinde olduğunu gözler önüne sermektedir. Bu vesileyle emekçi kadın gazeteciler başta olmak üzere tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz.
İktidarın basını kontrol altına alma çabası beyhude bir çabadır. Gazetecilik hiçbir gücün, parti veya iktidarın denetimine girmeyecek kadar değerli bir meslek ve aynı zamanda toplumsal bir görev olduğunu belirtmekte yarar var. Baskılar ne kadar artarsa artsın “Özgür basın özgür toplum” şiarıyla bu görevimizi yerine getirmek için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.
Bu haber Google gelişmiş arama ve Google Trends uygulamaları kullanılarak derlenmiştir.
Bu haber metni, Hollanda Büyükelçiliği MATRA Programı desteğiyle yürütülen “Genç Gazeteciler ve Bağımsız Medya Projesi” kapsamında hazırlanmıştır. Haber içeriğinden Ruşen Takva sorumlu olup herhangi bir şekilde Hollanda Büyükelçiliği’nin ve Gazeteciler Cemiyeti’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.