Kaplanoğlu Davasında İstinaf Yoluna Gidildi – Dilek Atlı

Bursalı gazeteci Ozan Kaplanoğlu’nun sahibi olduğu BursaMuhalif.com haber sitesinde yer alan Afrin ile ilgili haber yazısı ve bu yazıyı sosyal medya hesaplarından paylaşması nedeniyle hakkında açılan davada 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası hükmü çıktı. Kaplanoğlu’nun avukatı Özgür Özcan verilen ceza için istinaf kanun yoluna giderek “Bu bir ifade özgürlüğüdür” gerekçesinde bulundu.

Bursa Ağır Ceza Mahkemesinde gazeteci Ozan Kaplanoğlu’na “Terör Örgütü Propagandası Yapmak” suçundan 31 Ocak 2018 tarihinde açılan dava, 10 Haziran 2021’de sonuçlandı.  BursaMuhalif.com haber sitesinin imtiyaz sahibi ve editörü Kaplanoğlu hakkında verilen 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası hükmüne, Avukat Özgür Özcan tarafından istinaf yoluna gidilerek itiraz edildi. 16 Haziran 2021 tarihinde istinaf isteyen Özcan, “İstinaf gerekçe ve detayları temel olarak düşünce özgürlüğüne ve basın özgürlüğüne dayanıyor. İnsan haklarının tarihi ve gelişimi açısından; bir gazetecinin yaptığı haberde kullandığı dili ve yorumu/üslubu nedeniyle ceza verilmemesi gerektiğine, bunun suç olarak nitelendirilemeyeceğine yargıçları ikna etmeye çalışmak üzüntü verici. Gizlilik kararı verilen bir soruşturma dosyasında, Cumhuriyet Savcısı’nın talimatıyla müvekkilim sabah evine yapılan baskının ardından üç gün gözaltında tutuluyor. Açılan davada da ceza veriliyor. Oysa hükümet politikalarının yanlış olabileceği her yerde dile getirilebilir ve bu politikalara karşı çıkılabilir. Hukukun geldiği noktada öngörüde bulunmak o kadar zorlaştı ki; hiçbir suç unsuru içermeyen haber ve yorumlarla ilgili istinaf mahkemesinin vereceği kararın ne olacağını bilemiyoruz. Ancak hukuki süreçte müvekkilimin beraatine karar verilmemesi durumunda Anayasa Mahkemesi’ne ve yine netice alınamaması halinde AİHM’e başvuru yolu da tarafımızca kullanılacaktır” diye konuştu. 

“BARIŞ TALEBİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINA ALINMIYOR”

Gazeteci Ozan Kaplanoğlu ise hakkında iddia edilen suç ve verilen ceza ile ilgili olarak eleştirilerini gündeme taşıyan gazetecilerin hedef olduğunu belirterek, “Dava dosyasında ve haberde de açıkça görülmektedir ki ben dahil herkesin tek talebi barıştır. Savaş çığırtkanlarını kapsayan ifade özgürlüğü, söz konusu barış talebi olduğunda aynı kapsama alınmıyor maalesef. Gazetecilik mesleğimizin bize verdiği onuru taşıyabilmek için direniyoruz ve yargılanmaya devam ediyoruz. Elbet onurlu insanların kazanacağından adımız gibi eminiz. Görevimizi yapmaya, yani barışı, demokrasiyi, hukuku savunmaya devam edeceğiz” diye ifade etti.

Kamuya açık olarak görülen davada Kaplanoğlu’nun editörlüğünü yaptığı BursaMuhalif.com sitesinde “Savaşın değil barışın yanındayız” adını taşıyan haber yazısında yer alan, “…AKP’nin tek adam diktatörlüğüne giden yolda, araç olarak kullandığı savaş aygıtını bu kez Afrin’e yöneltmesi, Bursa’daki siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerince protesto edildi. Cihatçı ÖSO çeteleri ile TSK askerlerini ‘cihat’ söylemiyle Suriye’nin kuzeyine süren Erdoğan’ın diktatörlük savaşının halkın çıkarına olmadığını haykıran herkes iktidarın hedefi haline gelmekte, barış talebinde bulunanlar tutuklanmakta, savaşa hayır diyen tabipler gözaltına alınmakta. Bugün (30 Ocak) EMEP Bursa İl Başkanlığı’nda bir araya gelen Bursalı savaş karşıtı örgütler AKP’nin Afrin operasyonuna karşı açıklamada bulundu” ifadenin kişisel yorum içermesi nedeniyle gazetecinin sosyal medya hesapları incelenmişti. Yapılan inceleme sonucunda açılan davada gazeteci Kaplanoğlu hakkında “Terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası hükmedilmişti. 

FACEBOOK HESAPLARINDAN PROPAGANDA İDDİASI

İddianamede gazeteci Kaplanoğlu’nun www.facebook.com/ozan.kaplanoglu.1 url uzantılı sosyal paylaşım sitesinde herkese açık olarak yapılan paylaşımları hakkında incelemede bulunulduğu ifadesi yer alıyor. Kaplanoğlu’nun kişisel sosyal medya hesabında 31 Ocak 2018 tarihinde BursaMuhalif.com sitesinde yer alan “Bursa Demokrasi Güçleri: Savaşın değil barışın tarafında TTB’nin yanındayız” başlıklı yazı ile “Bursa Demokrasi Güçleri: Savaşın değil barışın tarafında TTB’nin yanındayız” başlıklı yazının paylaşıldığı iddianamede belirtiliyor.

İddianamede ayrıca, Kaplanoğlu’nun sosyal medya hesaplarında şu yazılarında paylaşıldığına dikkat çekiliyor: 

“30 Ocak 2018 tarihinde BursaMuhalif.com isimli sitenin “Savaşın değil barışın yanındayız” başlıklı yazısı, 30 Ocak 2018 tarihinde “Savaşa karşı yaşamı savunan TTB yöneticilerinin evlerine polis baskını” yazısı “Tabip lan tabip, tabi yaşamı savunacak. Sizin gibi kanla beslenmiyor onlar…” ifadesiyle, 21 Ocak 2018 tarihinde “Halkevleri: Afrin savaşı diktatörlüğü inşa savaşıdır, durduralım!” şeklindeki yazı”

Bunun yanı sıra gazeteci Ozan Kaplanoğlu’nun twitter.com/Ozankaplanoglu url uzantılı sosyal paylaşım sitesi twitter hesabını kullandığının tespit edildiğini belirten iddianamede “Bu hesabındaki paylaşımları incelendiğinde “Gündem…Savaşın değil barışın tarafında. TTB’nin yanındayız” şeklinde paylaşımda bulunduğu tespit edilmiştir” ifadesi belirtiliyor.

İNCELEMELERDEN SONRA GÖZALTINA ALINMIŞTI

Gazeteci Kaplanoğlu hakkında iddia edilen propaganda suçu nedeniyle şüpheli İfadesi, emniyet fezlekesi, görüntü izleme ve inceleme tutanakları, facebook ekran çıktıları, Nüfus-Adli Sicil Kayıtları delilleri göz önünde tutularak 3713 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun 7/2, 5. maddeleri, Türk Ceza Kanunu (TCK)’nun 43/1, 53, 54, 58/9, 63 maddelerine göre 2 Şubat – 5 Şubat 2018 tarihlerinde gözaltına alınmıştı. Ozan Kaplanoğlu 5 Şubat 2018 günü yapılan adli kontrolden sonra salıverilmişti.

SAVUNMASINDA HABERİ AYNI ŞEKİLDE PAYLAŞTIĞINI BELİRTTİ

Gazeteci Kaplanoğlu’nun 3 Şubat 2018 tarihinde kolluk kuvvetleri aracılığıyla alınan savunmasında BursaMuhalif.com sitesinde yer alan haberi sosyal medya hesabından aynı şekilde paylaştığını belirtti. Gazetecinin savunmasında özetle şu bilgiler bulunuyor:

“BursaMuhalif.com isimli internet sitesinin sahibi ve editörü olduğu, bu internet sitesinde yapılan paylaşımların büyük bölümünün kendisine ait olduğu, başka editörlerin paylaşımlarından da mutlaka haberinin olduğu, “Ozan Kaplanoğlu” isimli Facebook hesabının kendisine ait olduğu, buradaki paylaşımları sadece kendisinin yaptığını, sorulan basın açıklaması metnini ve fotoğrafı gazeteci olarak konuyu haberleştirerek haberi ve resmi editörü olduğu internet sitesinde herkese açık olarak yayınladığı, ayrıca aynı haberi kendi sosyal medya hesabında da aynı şekilde paylaştığı, bu haberi yapmak için kimseden talimat almadığı…”

SAVCIDAN ‘KAMUOYU OLUŞTURMA, HAKSIZ GÖSTERME, ENGELLEME’ İDDİASI

Cumhuriyet Savcısı Gökhan Sayar tarafından 14 Şubat 2018 tarihinde, iddianamenin kabulü ve mahkemece yargılanmasının yapılarak eylemlerinin sabit görülmesi hakkında belirtilen sevk maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmasına, hakkında ayrıca Türk Ceza Kanunu (TCK)’nun 53. maddesinin uygulanmasına, gözaltında geçirdiği sürelerin TCK’nın 63. maddesi uyarınca alacağı cezadan mahsubuna ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK)’nun 325/1 maddesi uyarınca tüm yargılama giderlerinin sanıktan tahsiline karar verilmesi kamu adına talep edildi. 

İddianamede Kaplanoğlu, “TSK tarafından Suriye ülkesinin Afrin bölgesinde yer alan PKK/PYD/YPG/DEAŞ terör örgütlerine yönelik olarak başlatılan operasyon ile ilgili kendisine ait herkese açık şekilde kullandığı sosyal paylaşım siteleri üzerinden bahse konu olayı savaş olarak nitelendirerek yapılan operasyonları engellemek amaçlı açıklamada bulunanlara destek verdiği, sosyal medya üzerinden yapmış olduğu paylaşımlar ile kamuoyu oluşturmaya, yapılan operasyonu haksız göstermeye ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)’nin yapmış olduğu operasyonu engellemeye çalıştığı, bu şekilde belirtilen silahlı terör örgütlerine karşı güvenlik güçlerince gerçekleştirilen operasyonları protesto ederek örgütün eylemlerini meşrulaştırmaya yönelik terör örgütü ile söylem birliği içerisinde olmak kaydıyla silahlı terör örgütünün propagandasını yaptığı tüm soruşturma evrakı kapsamından anlaşılmakla” suçlanıyor.

“PROPAGANDA DEĞİL, HEPSİ BASIN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR”

Sanık koltuğundaki gazeteci Ozan Kaplanoğlu savunmasında şu ifadeleri kullandı:

“Ben bana yöneltilen suçlamaları kabul etmiyorum, benim hakkımda THKP-C üyesi olduğumdan dolayı ayrı bir soruşturma da vardır. Bu da soruşturmanın uygun yapılmadığını gösterir. Ben her iki terör örgütün de propagandasını yapmak suçundan yargılanıyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Ben kendim gazeteciyim, ben herhangi bir şekilde propaganda yapmadım, hepsi basın özgürlüğü kapsamındadır. Beraatimi istiyorum. Önceki savunmalarımı aynen tekrar ediyorum, beraatimi talep ediyorum.”

DAVA SONUCUNDA HAPİS CEZASI KARARI ÇIKTI

T.C. Bursa 10. Ağır Ceza Mahkemesi 10 Haziran 2021 tarihinde 2021/174 karar numarası ile gerekçeli karar verilerek gazeteci Ozan Kaplanoğlu hakkında mahkumiyet sonucu çıktı. Mahkemece yapılan duruşma sonunda “sanığın 3713 sayılı TMK’nın 7/2, 5. Maddeleri, TCK’nın 43, 53, 54, 58/9 ve 63. maddelerinden cezalandırılması talebi ile mahkememize kamu davası açılmıştır” şeklinde hükme varıldı. 

Gazeteci Ozan Kaplanoğlu’nun sosyal medya hesabındaki paylaşımlarıyla “Terör örgütü propagandası yapmak” suçu sabit olduğundan 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, eylem basın yayın yoluyla gerçekleştirildiğinden 3713 sayılı yasanın 7/2. maddesinin 2. cümlesi gereğince sanığın cezası 1/2 oranında arttırılarak 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dönüştürüldü. Sanık Kaplanoğlu bu suçu farklı zamanlarda birden fazla kez işlediğinden, cezası 5237 sayılı TCK’nın 43/1 maddesine göre eylemin gerçekleştirilme sıklığı ve sayısı değerlendirilerek ceza 2 yıl 3 ay hapis cezasına yükseltildi. Kaplanoğlu’nun duruşmadaki hal ve tavırları lehine TCK’nın 62. maddesi uyarınca verilen ceza 1/6 oranında indirilerek 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasında karar kılındı.

MAHKUMİYET KARARI İÇİN İSTİNAF YOLUNA GİDİLDİ

Gazeteci Ozan Kaplanoğlu’nun avukatı Özgür Özcan Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi’ne gönderilmek üzere Bursa 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunduğu dilekçe ile istinaf yoluna gitti. Avukat Özcan sunulan dilekçede Kaplanoğlu hakkında öncelikle yurt dışına çıkamamak şeklindeki adli kontrol kararının kaldırılmasını, sonrasında mahkumiyet hükmünün kaldırılarak sanığın beraatine karar verilmesini talep etti. İstinaf süreci devam ediyor.

Bu haber metni, Hollanda Büyükelçiliği MATRA Programı desteğiyle yürütülen “Genç Gazeteciler ve Bağımsız Medya Projesi” kapsamında hazırlanmıştır. Haber içeriğinden Dilek Atlı sorumlu olup herhangi bir şekilde Hollanda Büyükelçiliği’nin ve Gazeteciler Cemiyeti’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.

Spread the love