Van: Asya, Ortadoğu ve Afrika’nın Yeni Mülteci Rotası – Şenol Balı

Van: Asya, Ortadoğu ve Afrika’nın Yeni Mülteci Rotası – Şenol Balı

Asya, Ortadoğu ve Afrika’nın yoksulları, savaş mağdurları Türkiye ve Avrupa’ya doğru giriştikleri umut yolculuğunda İran-Türkiye sınırını zorluyor. Zorlu yolculukta  yüksek dağları aşan mülteciler için yolculuk, özellikle kış aylarında  tam bir ölüm rotası. Bu yönüyle Van, göçmenlerin çeşitli sebeplerle yaralanmaları ve ölümleriyle gündeme geliyor. Google Trends verilerine göre göçmenlere ilişkin veriler kış koşulları ve pandemi süreci hariç sürekli olarak yüksek bir seyirle ilerliyor. En çok verinin olduğu ilçeler ise sınır ilçeleri olan Özalp ve Çaldıran ilçeleri. Yine yapılan ”Göçmen, Van” başlıklı Google aramasında 855.000 tane farklı içerik karşımıza çıkıyor.

295 km’lik uzunluğa sahip Van sınırından ülkeye genellikle İran, Irak, Hindistan, Afganistan, Pakistan ve Bangladeş uyruklu göçmenler geliyor. Kentin, İran ile sınırı bulunan Saray, Özalp ve Çaldıran ilçelerini kullanan mülteciler; sınırın dağlık, dolayısıyla kaçak geçişler  için uygun olması bağlamında yaya olarak yürümekte ve Van kent merkezine ulaşmakta. Kaçakçı rehberliğinde yapılan bu yolculukta göçmenler çoğu zaman can kaybı veya yaralanmalarla son bulan donma, trafik kazası, mayına basma, boğulma gibi kazalarla karşılaşıyor. Kış aylarında çok sayıda mülteci donarak ölürken, onlarca mültecinin de soğuk yanması nedeniyle eli ve ayağı kesiliyor. Bahar aylarında umut yolculuğuna yeniden çıkan göçmenler, önceki kışın  çetin şartlarında donarak hayatını kaybeden başka göçmenlerin cesetlerine rastlayabiliyor. Bir anlamda umudun ölümle karıştığı bir izi takip eden binlerce mültecinin İran’dan Türkiye geçişinin yol açtığı trajik sonuçlara rağmen mülteci geçişleri konusunda Türkiye ve İran oldukça duyarsız davranıyor.

 

Kaçakçılar çoğu zaman kandırıyor

Sınır karakollarının yoğun olduğu Çaldıran, Özalp ve Saray’dan gelen mülteciler sınır hatlarında bekleyen insan kaçakçıları tarafından önce Van’a daha sonra yine ya yürüyerek ya da Van Gölü üzerinden Bitlis’e oradan da Batı illerine gönderiliyor. Sınırdaki yolculuktan Bitlis’in Tatvan İlçesi’ne kadar yüklü paralar karşılığında göçmenlere eşlik eden kaçakçılar ise kimi zaman göçmenleri kandırıp yarı yolda bırakıyor. Hal böyle olunca söz konusu yolculuk mülteciler için daha da içinden çıkılamaz bir hal alıyor.

En büyük göçmen mezarlığı Van’da bulunuyor 

Mezarlıkta yatanların tamamının Van’a kaçak yollardan gelen ve burada değişik kaza ve nedenlerle ölen göçmenlerden oluşuyor. Van adeta kaçak göçmenlerin yollarının kesiştiği ve bazıların kaderlerinin bir noktada birleştiği odak haline geldi. Tuşba ilçesine bağlı Seyrantepe Mahallesinde 1992 yılında defin işlemine açılan mezarlıkta şu an 200’ü aşkın göçmen mezarı bulunuyor. Bu mezarlığa halen göçmenler defnediliyor.

Göçmenlerin yaşadığı facialar sürekli gündemde 

Van’da 2019 Temmuz ayında mültecileri taşıyan minibüs devrildi, 17 kişi öldü, 50 kişi yaralandı. 27 Haziran 2020’de Van Gölü’nde batan bir teknede en az 61 mülteci hayatını kaybetti. Yine Aralık 2020’de Van Gölü’nde 7 mülteci boğuldu. Ardından bu kış Çaldıran’da 13 mülteci donarak öldü. Aralık 2020’de yine Başkale ilçesine bağlı Böğrüpek köyünün Liz deresi mevkiinde 3 kişinin cansız bedeni bulundu. 2 Mart 2021 tarihinde Başkale ilçesinde sınırdan kaçak yollarla geçmeye çalışırken donarak hayatını kaybeden bir erkeğin cesedi bulundu. Bunlar gibi ulusal gündemde yer alan olay ve kazaların yanı sıra mültecilerin yaşadığı olumsuzluklar 2020 Mart ayı ile 2021 Mart ayı arasında sık sık haber konusu oldu.

”Göçmen,Van” başlıklı Google aramasında 855.000 tane farklı içerik karşımıza çıkıyor

”Göçmen, Van” başlığıyla yapılan Google aramasında 20 Mart 2020 ila 2021 Mart ayı arasında  855.000 ayrı  içerik girildiği görülüyor. Bu içeriklerin neredeyse tamamında göçmenlere ilişkin yakalanma, boğulma, trafik kazası, donma gibi konu başlıkları yer alırken ilk sıralarda ise bir kamyon, minibüs veya gemide kapasitenin çok üstünde mültecinin bulunması ve bu durumun güvenlik güçleri tarafından tespit edilmesi konusu bulunuyor. Yine bu içeriklerden 164.000 tanesi ‘Haber’ içerikli iken bu haberlerden 137.000 tanesi ise video haber olma özelliği taşımakta. Öte yandan Van’ın komşu ili Ağrı için yapılan ”Ağrı, Göçmen” başlıklı aramada ise çıkan bir yıllık toplam içerik sayısı 48.000 iken bir başka komşu il olan ve aynı zamanda İran ve Irak’la sınırdaş olan Hakkari için ise bu sayı 39.100 dolaylarında seyrediyor. Bu tablo Van’daki mülteci yoğunluğunu rakamsal olarak gösterir vaziyette.

Google Trends Verilerine Göre Kış Aylarında Göçmen Haberleri Azalırken Sıcak Havalarda Artıyor 

Google Trends verilerine göre 2020 yılının Temmuz ayında, 61 mültecinin hayatını kaybettiği tekne faciası ile birlikte göçmenlere ilişkin 100 içerik girilmiş. Yine Kasım ayından sonra havaların soğumasıyla bu sayı göçmenlerin geliş yoğunluğuna bağlı olarak azalıyor. En düşük sayı ise 39 içerik ile 29 Kasım- 5 Aralık tarihleri arasına denk geliyor. Koronavirüs pandemisinin birinci defa zirve yaptığı dönem yani 12 Mart ile-18 Nisan 2020 arası, 55 içerikle yine düşüşün sürdüğü bir dönem oluyor. Kış aylarında bu içerik sayısı 45-55 arasında seyrediyor.

Koronavirüs salgının arttığı dönemlerde içerik trafiği düşüyor

‘Göçmen’ başlığıyla son 12 ay aralığında tüm kategorilerde yapılan, Van merkezli Google Web arama verilerine göre 22 Mart ile 19 Nisan 2020 arasında yani pandeminin en ağır yaşandığı dönemde içerik sayısı sıfır seviyesine iniyor. 25 Nisan tarihinde 48 ayrı içeriğe rastlanıyorken 17-23 Mayıs aralığında bu sayı zirve yaparak 100 sayısına dayanıyor. Yaz ayları boyunca zikzaklar halinde bir seyir gösteren veriler, Ekim ayı başında yeniden zirveye yaklaşarak 93 sayıya ulaşıyor. Kasım sonrasında ise (Aralık’ın birinci haftası hariç olmak üzere) 21 Şubat 2021 tarihine kadar çok düşük bir yoğunluk hakim. Söz konusu veriler, Şubat ayının sonuna doğru yani havaların ısınması ve karların erimesiyle beraber yeniden hareketlenerek yükselişe geçiyor.

İlçe bazlı araştırmada sınır bölgeleri ilk sıralarda 

Van’ın ‘göçmen’ veya ‘mülteci’ içerikli haber yoğunluğunun ilçe bazlı sonuçları ise pek şaşırtıcı sayılmaz. İran sınırında bulunan Özalp bu yönüyle birinci sırada yer alıyor. Özalp’ı 91 içerik sayısıyla yine bir başka sınır ilçesi Çaldıran takip ediyor.Üçüncü sırada ise sınırda olmayan, ancak hem Ağrı-Doğubeyazıt ile hem de Çaldıran ve Özalp ilçelerinin Van-Erciş bağlantısını sağlayan Muradiye ilçesi bulunuyor. Devamında daha güneyde yer alan sınır ilçesi Başkale geliyor. Beşinci sırada ise özellikle Van Gölü üzerinden Tatvan’a yapılan göçmen geçişlerinin sağlandığı güzergaha paralel olarak uzanan Gevaş ilçesi bulunmakta. Altıncı sırayı Edremit ilçesi alıyor,bunu 28 içerik sayısıyla Van kent merkezi takip ederken Van’ın en büyük ilçesi olan Erciş de aynı sayıyla hemen arkasından geliyor. 

Gazeteci Takva: Van’dan Türkiye’ye, 500 bin mültecinin geçtiği tahmin ediliyor 

Van’da uzun yıllardır gazetecilik yapan ve mültecilerin durumunu yakından takip eden gazeteci Ruşen Takva, konuya ilişkin şu değerlendirmeleri yapıyor: ”Mülteciler, önce İstanbul‘a oradan da belki Avrupa‘ya gidebilmek için aylarca, kilometrelerce yolu yaya olarak aşıyorlar. Bir kısmı ölmemek için kaçtığı vatanlarında değil, yola revan olduğu ülkelerde türlü sebeplerle hayatını kaybediyor. 2020 yılı içerisinde sadece Van‘ın sınır köylerinden giriş yapan mültecilerin en az 61’i Van Gölü‘nde bir teknenin içinde boğularak hayatını kaybederken, yüzlercesinin ise donarak ya da trafik kazasında umut yolculuğu son buluyor. Van, yaşanan mülteci ölümlerinin ardından açık ara Türkiye’nin en büyük mülteci mezarlığı konumuna gelmiş durumda. Üstelik neredeyse her gün yeni naaşlar eklenmeye ve büyümeye devam ediyor. Sınırın sıfır noktasında alınan termal kameralı ve İHA/SİHA’lı yoğun güvenlik önlemlerine rağmen bu yıl içerisinde, sadece Van sınırından 500 bin mültecinin geçtiği tahmin ediliyor.”

Bu haber metni, Hollanda Büyükelçiliği MATRA Programı desteğiyle yürütülen “Genç Gazeteciler ve Bağımsız Medya Projesi” kapsamında hazırlanmıştır. Haber içeriğinden Şenol Balı sorumlu olup herhangi bir şekilde Hollanda Büyükelçiliği’nin ve Gazeteciler Cemiyeti’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.

Spread the love